Fotoğraf: DW/V. Ağır
Aşağı paylaştığımız haber Volkan Ağır tarafından 8 Eylül 2021 tarihinde DW için hazırlanmıştır:
Üç yıldır düzenlenen Queer Olympix, Kalamış Parkı’nda polis engeliyle karşı karşıya kaldı. Gazeteci Volkan Ağır, yasağa rağmen yapılan etkinliği DW Türkçe için izledi.
Son yıllarda Türkiye’de LGBTİ hareketi çok şiddetli baskılara mâruz kalırken İstanbul’da düzenlenen spor turnuvası Queer Olympix Kadıköy Belediyesi’nin verdiği izinle geçtiğimiz iki yıl boyunca Kalamış Parkı’nda sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriliyordu.
Bu yıl 23-24-25 Ağustos günlerinde üçüncüsünü düzenlemek için yoluna devam eden Queer Olympix’in buluşma noktası Gökkuşağı bayrağının süslediği Kadıköy Adalar İskelesi’ydi. Heybeliada’daki ilk gün için yaklaşık 50 kişilik grupla vapurla yola çıkıldı. Turist, simitçi, seyyar satıcı dolu vapurun en üst katında başlayan yolculuk boyunca, halaylar, şarkılar ve “Ellerinde lolipoplar, geliyor lubunyalar” sloganları eşliğinde Heybeliada’ya varıldı.
Piknikle açılan gün, bir saatlik yoga atölyesiyle devam etti. Ardından katılımcılar Petank ve Misket atölyeleri için iki gruba bölündü. Olimpiyat Oyunları denince akıllara daha komplike ve güç gerektiren oyunlar gelse de Petank atölyesinin kolaylaştırıcısı Meriç (24) bu tür oyunların seçilmesini, çok fazla kas gücü, karmaşık kurallar ve antrenman gerektirmeden oynanabilmeleriyle açıklıyor. Böylece oyunların daha kapsayıcılığı artıyor. Meriç, Petank oyun kurallarını anlattıktan sonra katılımcıların oyuna gösterdiği ilgiden memnun olduğunu söylüyor.
Yaklaşık 7-8 senedir tam zamanlı aktivist olan Meriç, daha önce eskrim, kürek ve yüzme sporlarıyla ilgilenmiş. İlkokulda kendini ispatlamak için ailesine zorla krampon aldırıp eteğinin altına giydiği futbol ayakkabılarıyla teneffüslerde top oynadığını aktarıyor. Bir futbol takımının seçmelerine yazılmayı beklerken babası onu, ondan habersiz eskrime yazdırmış. Bu durumu, “Sanırım Türkiye’de kız çocuklarının memeleri çıkana kadar futbol oynamalarına izin veriliyor” sözleriyle yorumluyor.
“Olympix ile kendimize alan açıyoruz”
Meriç, üç senedir içinde bulunduğu etkinlikte kimlik ve cinsiyet çeşitliliği açısından yaşanan artış ve değişimi oldukça önemli buluyor: “Çünkü bir şekilde davet edilmediğimiz ya da hiç alınmadığımız alanları geri kazanmak için çabaladığımız bir şey bu.” Tam zamanlı aktivizminin çabalarının meyvesini alabildiği yer olarak görüyor Queer Olympix’i Meriç, bu yüzden bu etkinliği ilk göz ağrısı olarak kabul ediyor.
İlk senelerde belediyenin verdiği desteği, etkinliklerinin sokaklardaki reklam panolarında gösterilmesini isteyip istemediklerini sormasıyla anlatıyor. Onur Yürüyüşü’nün bir süredir yapılamamasına karşın Queer Olympix’in bu yıla kadar düzenlenebiliyor olmasını, “Ülkede spor ve siyaseti birbirinden ayrı gören bir algı olduğu için bizim yaptığımız spor etkinliğinin politik bir şey olabileceğini çok algılayabildiklerini sanmıyorum” sözleriyle değerlendiriyor.
“Siz toplamazsanız biz toplarız”
Queer Olympix’in ikinci günü Kalamış Parkı’ndaki etkinliklerle devam etmesi öngörülüyordu. Ancak organizasyon ekibi sabah saatlerinde oyun alanlarını hazırlarken hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaştı. Polis, TOMA’lar ve çevik kuvvet eşliğinde kaymakamlıktan çıkarılan kararla etkinliğin gerçekleştirilemeyeceğini iletmeye gelmişti. Günün ilk saatlerinden itibaren Kalamış Parkı’nda olan organizasyon ekibinden Melis, polislerle arasında geçenleri şöyle anlatıyor: “İlçe Emniyet Müdürü rahatsız edici bir konuşma tarzıyla, ‘Ermenistan’dan takım getiriyorsunuz, kendinize Olympix diyorsunuz, bir federasyona bile bağlı değilsiniz ve bunu devletin herhangi bir organına haber vermeden yapıyorsunuz. İzinsiz yapamazsınız’ dedi. Hâlbuki bu organizasyonu yapmak için gerekli olan tek izin Kadıköy Belediyesi’ninkiydi ve alınmıştı. Sadece spor müsabakalarımızı yapmak için ikna etmeye çalıştığımızda da bayrak ve formalarımızın olmasını bahane ederek reddetti.” Bu sırada İlçe Emniyet Müdürü’nün arkasına çevik kuvvet ekiplerinin de yaklaştığını ileten Melis müdürün, “Siz şimdi buradan bunları toplamazsanız biz sizi buradan toplayacağız” dediğini söylüyor.
Kaymakamlıktan çıkarılan bildiriye göre, organizasyonun provokasyona açık şahıs ve grupları içerdiği ve toplumsal duyarlılıklar nedeniyle yapılamayacağı ifade ediliyor. Kalamış Parkı’ndaki etkinlik şiddet içeren bir eylem yaşanmadan başlamadan dağıtılırken organizasyon ekibi dönüş yolunda takip edildiklerini de ekliyor.
“Elimiz kolumuz bağlandı”
Bu haberi Kadıköy’de kaldığı hostelden parka giderken alan Kocaelili Lolitop takımından Özcan (23) ise, “Elim kolum bağlı hissettim” sözleriyle o anki duygularını aktarıyor. Onur Haftası’nın, LGBTİ temalı uluslararası film festivali KuirFest’in yasaklanması sonrası, bir yıl boyunca nefes alabilecekleri tek alan olarak kalan Queer Olympix’in de engellenmesiyle moralsiz bir şekilde hostele geri döndüklerini söylüyor Özcan. Organizasyon ekibinin alacağı kararı beklerken “Güne heyecanla başlamıştık, sonra düştük. Kararı beklerken kendimizi motive etme kararı aldık. Çünkü böyle güçlü kalabilecektik” sözleriyle o anları özetliyor.
Organizasyon ekibi daha sonra bir kriz masası kurarak Olympix’e nasıl devam edileceğine karar veriyordu. Melis, o anları şöyle aktarıyor: “Gerekli ve yeterli izinleri aldığımız için bir B planımız yoktu. Galiba bu ülke için fazla iyimser davranmışız. Yaşanılan travmanın daha da büyümemesi için Olympix katılımcılarına nasıl spor yaptırmaya devam edebileceğimize kafa yorduk. Önce basın açıklaması yapmaya karar verdik. Sonra bowling ve atari salonuna gidip olayın stresini atıp, ardından da bir mekanda bir araya gelip Ermenistan’dan gelen takımla ülkelerinde yaşadıkları sorunlar hakkında söyleşi yapmaya ve dart, bilek güreşi gibi oyunlarla etkinliği daraltıp sürdürme kararı aldık. Pazar günü içinse başka bir halı sahada maçlara devam etmeye karar verdik.” Melis, gün içindeki duygu dalgalanmalarını ise şöyle özetliyor: Hayal kırıklığı, direnme hali ve umut.
Sabah yasak kararıyla morali bozulan Özcan, Olympix’e devam etme inatlarından bir hayli memnundu: “Spor yapacağımız tek alan Kalamış Parkı değil. Devlet bizi yıldırabileceğini, bir daha alana çıkmayacağımızı düşünüyor. Biz buna devam etmiyor olsaydık onların istediğini gerçekleştirmiş olacaktık ama bu hiçbir zaman olmayacak.”
“Dil dil Dildoa, titret titret Dildoa!”
Olympix’in üçüncü günü, Kadıköy’deki bir başka halı sahada devam etti. Atletik Dildoa, Lolitop, Muamma, Olympikhalkedon, Q-Bitches, Queerpool, Queer League Armenia, Sportif Lezbon ve Queer Olympix Karması’nın katıldığı futbol müsabakalarında yine evrensel futbol kuralları uygulanmadı. Her takım kendi takımlarından seçtikleri gözlemcilerle rakip takımları maç sırasındaki sert müdahalelerine, cinsiyetçi küfür kullanıp kullanmamalarına göre puanladı. Maçı daha fazla gol atarak bitiren takım iki puan, kaybedene bir puan verildi.
“Dil dil Dildoa, titret titret Dildoa” tezahüratıyla başlayan turnuvadaki maçlar sırasında takımlar birbirleri için yazdıkları besteleri de söyledi. Oyuncular kendi takımı dışındaki takımlarla da maçlara çıkabilirken, Mersin’den katılan Muamma takımından Onur bu durumun, hayata bakışlarını, birlikte bir şeyler yapmalarının önemini vurguladığını gösterdiğini ifade ediyordu. Futbolda hüküm süren iki cinsiyetliliği yıkma girişiminin dışında Queer Olympix’i farklı kılan özelliklerinden biri de bu. Onur, ikinci kez katıldığı etkinliğin genel sağlığa aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklanıyor oluşunu, “Spor yapmak için bir araya geliyoruz. Bu nasıl sağlığa zararlı olabiliyor anlamıyoruz. Ama gördüğün gibi, yasaklar yıldırmıyor” diyordu.
Üçüncü günün sonundaki kapanış partisinde şampiyon takıma kondom, kayganlaştırıcı gibi hediyeler içeren armağan paketi verilip Queerşallah kuşağı takılarak Queer Olympix’in üçüncüsü tüm baskılara karşın coşkuyla tamamlanmış oldu.
Volkan Ağır / İstanbul
© Deutsche Welle Türkçe